E-Ticaret Siteleri Tamamen Müşterinin İnsafına Bırakılıyor. Tepkimizi Gösterelim.
Yeni Tüketici Yasa Tasarısı´nın e-ticaret yapan firmalara getirdiği büyük tehlikenin farkında mısınız? Yeni tasarıya göre mesafeli satışlarda cayma hakkı 14 güne çıkarılıyor. Ne var bunda demeyin. Bunun diğer maddelerle birleştiğinde ne kadar büyük bir tehlike olduğunun farkında mısınız?
Cayma hakkının 14 güne çıkarılması karşılığında satıcıyı, tüketicinin kötü niyetli hareketlerine karşı koruyan hiçbir tedbir düşünülmemiş. E-ticaret yapan kişi ve kuruluşlar tamamen tüketicinin insafına terk edilmiştir.
Yeni tasarıya göre internetten alışveriş yapan tüm tüketicilerin şöyle hakları var.
Tüketici internet sitesinden bir ürün aldı. İki hafta bu ürünü kullandı. Kullanım sebebiyle üründe değişme ve bozulmalar oldu. Olsun varsın. 14´üncü günde hiçbir sebep öne sürmeden satıcıya iade etti. Üstelik sadece ürünü alırken ödediği kargo bedelini değil, ürünü iade ederken ödediği kargo bedelini dahi satıcıya ödetti.
Şaka gibi değil mi. Hayır değil, gerçek.
Tüketici, internet üzerinden aldığı herhangi bir malı, hiç bir sebep öne sürmeksizin sadece caydım ve iade ediyorum diyerek 14 gün içinde satıcıya iade edebilir. Bu 14 gün boyunca kullanması nedeniyle üründe meydana gelecek değişme ve bozulmalardan sorumlu değil. Ve cayması nedeniyle ürünün gidiş geliş kargo masrafları da dahil olmak cebinden bir kuruş çıkmadan bu iadeyi yapabilir.
Tüketici yasası madde 8 diyor ki: Tüketici, malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalarından sorumlu değildir. Aynı zamanda Mesafeli Satışlara Dair Yönetmelik madde 8/2 diyor ki: Malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalar değer azalması sayılmaz.
Mutat kullanım ne demektir? Bilmeyenler için belirteyim, malın usulüne uygun kullanımı demektir. Mevcut yasa ve yönetmeliğe göre müşteri sadece kendi kusurundan kaynaklanan bir zarar oluştuysa, bu zarar miktarınca sorumlu. Ancak ürünün normal bir şekilde kullanılmasından doğan değişme ve bozulmadan sorumlu değil.
Tehlikeyi Örneklerle Açıklayalım.
Örneğin biz internet sitemizde salça makinesi satıyoruz. Bu yazının yazıldığı Ağustos ayı da bir çok yöremizde evde salça yapma zamanıdır. Sen şimdi bizim siteden salça makinesi al. 14 gün boyunca işini gör. İçinde domates çek, biber çek. 14 günde sadece kendi evine değil tüm mahalleye yetecek kadar salça çekebilirsin bu makine ile. Sonra 14´üncü günde makineyi bana iade et. Makinenin içinden geçen domatesler ve kırmızı biberler nedeniyle makinenin rengi değişmiş, kıpkırmızı olmuş, artık kullanılmış ve ikinci el bir makine olmuş kimin umurunda. İşini gör ve cebinden bir kuruş çıkmadan iade et. Hem de kargo paralarını bile bana ödet.
İki hafta tatile mi gideceksin? Ne güzel. Hemen bir internet sitesinden tatil için ne gerekiyorsa al. Video kamera al, fotoğraf makinesi al, deniz malzemeleri al. Tatil dönüşü nasıl olsa cebinden bir kuruş para çıkmadan iade edersin.
Çoluk çocuk kampa mı gideceksiniz. Zaten senede bir gidiyorsunuz, kamp malzemelerine para vermeye ne gerek var. Bir internet sitesinden al kullan sonra iade et.
Bir firmanız var ve 3-4 günlük bir bayi toplantısı yapacaksınız. Sunum için laptop, slayt cihazı, tepegöz falan lazım ama dünyanın parası. Ne önemi var. Bir internet sitesinden al, işin bitince iade edersin.
Birinin düğünü mü var? Marka elbiseler, marka saatler, marka ayakkabılar al. Düğünde etrafa havanı at. Sonra iade edersin.
Size bunun gibi yüzlerce örnek verebilirim. Ama blog yazısını gereksiz yere uzatmak istemiyorum.
Dua Edin de Sattığınız Mal 14 Gün İçinde Başka Yerde İndirime Girmesin
Eğer sattığınız bir mal başka bir yerde 14 gün içinde indirime girerse tüketici o malı size iade edecek ve oradan alacaktır.
Bizim başımıza geldi. Bir oyuncak satmıştık. Henüz cayma hakkı süresi 7 günken oluyor bu. Müşteri oyuncağı alıyor, çocuğu o oyuncak ile 5 gün boyunca oynuyor. Sonra bakıyor ki aynı oyuncak büyük bir zincir mağazada %25 indirime girmiş. Bize mesaj yazıyor ve aynen bu şekilde iade sebebini bildiriyor ve diyor ki "Yasa bana bu hakkı veriyor. Başka yerde daha indirimli gördüm ve daha 7 günüm dolmadı bu nedenle sizinkini iade ediyorum" Mecburen aldık ürünü geri. Çünkü yasa öyle emrediyor.
Siz dua edin ki sattığınız bir laptop, sattığınız bir cep telefonu, sattığınız bir koşu bandı, sattığınız her hangi bir şey başka yerde 14 gün boyunca indirime girmesin. Girerse aynen bizim başımıza gelen gibi müşteri sizinkini iade edip oradan alacaktır. Ve bu iadeler nedeniyle üzerine basa basa söylüyorum, ürünün usulüne uygun kullanımından doğan değişme ve bozulmadan sorumlu olmayacak ve kargo bedellerini dahi size ödeterek iade yapabilecektir.
Bu Yasa İnternetten Alınan Mallara 14 Gün Ücretsiz Deneme Süresi Getiriyor
Böyle saçmalık olur mu demeyin. Oluyor işte. Bu yeni yasaya göre tüketici internetten aldığı ürünü 14 gün boyunca deneyebilecek ve bu 14 günü geçirmeden isterse iade edebilecek. Şimdi bu akıl tutulması olarak niteleyeceğim saçmalığı hazırlayanlara soruyorum. "Sen ne hakla benim rafında tertemiz duran malımı alıp ta 14 gün boyunca başkasına kullandırıyorsun. Benim rafında tertemiz sıfır ambalajında duran malımı birileri alacak 14 gün boyunca kullanacak, üründe değişmeler ve bozulmalar olacak, adam ihtiyacını görecek, sonra bir de üstelik kargo bana ait olarak iade edecek."Böyle düşüncesizce kanun hazırlayanlara ben ne diyim. Dilimin ucuna kadar geleni yazsam biliyorum ki hakaret davası yiyeceğim. Siz benim yerime içinizden söylersiniz nasıl olsa. Bu kanunla uğrayacağım her zarardan dolayı hakkımı bu kanunu hazırlayanlara da onaylayanlara helal etmiyorum ve Allah´a havale ediyorum.
Sanki biz bu malları bedavaya alıyoruz. Sanki biz bir maldan %100 para kazanıyoruz. Esnaf, o malı satacak ta evine ekmek götürecek, çocuk çocuğunun nafakasını çıkaracak diye canını dişine takmış binbir zorlukla mücadele ediyorken bazı tuzu kurular istedi diye böyle saçma sapan yasalar hazırlanıyor.
Bu Saçma Yasalar Nasıl Hazırlanıyor, İşte Delili.
Bizim tuzu kuruların, büyük sermaye sahiplerinin çok sevdiği bir dergi vardır. Capital Dergisi. Adı dahi Capital yani Sermaye´dir. Büyük sermayenin sesi olan bu derginin Nisan 2012 sayısı bir ek vermişti. Geniş Açı adlı bu ekin o ayki konusu E-Ticaret. Bu ekte sözde Türkiye´deki E-ticareti temsil eden kişiler yer alıyor. Kimler var bu toplantıda ve neler konuşuldu?
Toplantıda şu kişiler var.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız (ki bu yeni yasayı çıkaran bakanlığın müsteşarı), E-ticaret´in konuşulduğu her toplantının gediklisi, olmazsa olmazı, milyonlarca dolarlık baba parasıyla kurulan ve arkasındaki medya ve finans gücüne bakılmaksızın şakşakçıları tarafından başarılı sayılan Doğan Grubu´na ait Hepsiburada.com´un genel müdürü Yenal Gökyıldırım, Markafoni´nin kurucusu Sina Afra (ki bu firma da kuruluşunda aldığı milyonlarca dolarlık sermaye ile bugünkü yerindedir), İş Bankası´ndan Gn.Md.Yrd. Hakan Aran, Bilgi Üniversitesi´nden E-Ticaret kitabının da yazarı olan Prof.Dr. Şule Işınsu Özmen (ki bu hocamız da kitabında hepsiburada.com´u bir başarı hikayesi sayar) ve Capital dergisi yetkilileri.
İş Yatırım´ın sponsorluğunda lüks bir otelde kırmızı şaraplar eşliğinde, yuvarlak masa etrafında yenen yemekli toplantıda Türkiye´deki E-ticaret konuşuluyor. Sanki bu 2-3 kişi Türkiye´de e-ticaret yapan on binlerce işletmeyi temsil ediyor.
Kim nerede, neyi konuşursa konuşsun derdim o değil. Derdim şu. Bu derginin 27´nci sayfasında Sina Afra şöyle diyor. "Biz iade süremizi gönüllü olarak 30 güne çıkardık. Hatta ayakkabı sitelerimizde 360 güne çıkardık. Tüketiciyle "Yasada 7 gün yazıyor, sen sekizinci gün geri döndün tartışması yaşamak istemiyoruz.
Devlet tarafından bunun 14 güne çıkartılmasını istiyoruz." Dikkat edin, müsteşar ile yenen yemekte Sina Afra iade süresinin 14 güne çıkarılmasını istiyor. Bu konuşma Nisan ayında yapılıyor, Ağustos ayında yeni yasa tasarısı iade süresini 14 güne çıkartarak geliyor.
Bu müsteşar kimin müsteşarı? Sermayenin mi? Bu bakanlık kimin bakanlığı? Binlerce işletmenin bulunduğu e-ticaret piyasasında bu bir iki sermaye temsilcisinin lafıyla mı hareket ediliyor? E-ticaret yapan insanları tamamen tüketicinin insafına terk ederken acaba en ufak bir vicdan sızlaması hissetmiyor musunuz?
Bu Yasa Büyüklerin Küçükleri Bitirme Planının Bir Parçasıdır.
İade süresinin artırılması büyükler için sorun değildir. Çünkü onlar tedarikçilerine karşı güçlü konumdadır. Onlar her gün binlerce sipariş aldıkları için tedarikçiler onların kapısında kuyruk olmaktadır. Onlar da mal aldıkları bu tedarikçilere karşı üstün konumları nedeniyle istedikleri şartları kabul ettirebilmektedirler. Örneğin siz büyük bir e-ticaret sitesi değilseniz tedarikçinize 14 gün içinde size iade gelen malı iade edemezsiniz. 14 gün kullanılmış bir malı tedarikçiniz sizden iade almaz. Ama onlardan alır. Çünkü onlar tedarikçisi ile yaptıkları sözleşmelerde tüketici yasasından doğan sorumluluklar tedarikçi firmaya ait olacak şekilde sözleşmelerini düzenlerler. 14 gün içinde gelen iade onlar için sorun değildir çünkü bu iadeleri düşer sonra tedarikçinin parasını öderler. Dolayısıyla bu onlara dokunmaz. Ama sana bana dokunur. Zaten amaç ta budur. Küçükleri bitirmek, piyasadan silmek. Onlar bakanlık müsteşarını lüks otellerde ağırlar, ama bizim gibi esnaf lokantalarında yemek yiyenler müsteşarla görüşemez.
Tüm Küçük ve Orta Ölçekli E-Ticaret Siteleri Bu Tasarıya Karşı Durmalıdır.
Bu tasarıya karşı sesimizi yükseltmeli ve gerek basın-yayın yoluyla, gerekse bakanlığa faks çekerek, mektup yazarak öneri ve şikayetimizi dile getirmeliyiz. Gerekirse yargı yoluna gitmeliyiz.
Tüm sektör temsilcilerinden birlikte hareket etmek için öneri ve destek bekliyorum. Gelin bu ortak soruna karşı birlikte hareket edelim. Binlerce müteşebbisin bulunduğu E-ticaret söktürünün sorunlarını birkaç sermaye başına bırakmayalım.
Bana ETİD Demeyin
Aman diyeyim bana zaten E-ticaretçilerin bir derneği var demeyin. Başında kim var? Teknosa´nın müdürü. Sermaye çoktaaan orayı da ele geçirmiş. Bana, e-ticarete kendi sermayesini koymuş, elini ateşe koymuş, yüreğini koymuş insanlar lazım. ETİD bugüne kadar sektörün hangi yarasına merhem olmuş? 6 Mart 2011 tarihinde çıkan mesafeli satışlara dair yönetmelik değişikliğinde sitelerinde iki satır yazıyla geçiştirdiler. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz, ben bugüne kadar bir iş kopardıklarını görmedim. ETİD birşeyler yapsın ilk alkışlayan ve yazacak olanlardan biri olacağım.
Bana, bu yasalardan cebi yanan, yüreği yanan adam lazım. Ancak o zaman bir şeyler değişir.
Bu konuda ve sektörümüzü ilgilendiren diğer sorunlarla ilgili, birlikte hareket etmek isteyenler iletişim bölümünden bana ulaşabilirler.
Sonradan Ek: Peki Bu Kanun Nasıl Olmalıydı?
Kanun yapıcı insanlar şunu düşünmeli. Her zaman kanundan doğan bir hakkın kötü niyetli kullanımını veya diğer tarafı haksız yere mağdur edip etmeyeceğini düşünmeli ve her zaman da bir fren ve karşı ağırlık koymalı.
Kimse tüketici mağdur edilsin demiyor. Tüketici mağdur olmasın ama haksız yere satıcı da mağdur olmasın. Sen kalk tüketiciye her tür hakkı ver, satıcıya ne olursa olsun. Bu olmaz. Şunu yapabilirdin. En başta iade süresi hiçbir zaman 14 gün değil 7 gün olmalı. Bu 7 gün içinde cayma hakkı da aşağıdaki şartlar dahilinde olmalıdır.
1. Tüketici, cayma hakkı süresince ürünün orijinal ambalajını saklamak ve ürünü ambalajı dahil tüm aksesuarları ile birlikte iade etmek zorundadır. (Ürünü iade edebilme olasılığına karşı tüketici, ürünün orijinal ambalajını da 7 gün süreyle muhafaza etmelidir.)
2. Kullanımdan doğan değişme bozulmalardan tüketicinin sorumlu olmaması hali ancak aşağıdaki maddelerin varlığı halinde mümkündür.
a. Satıcı, ürün tanıtımında ve açıklamasında, tüketicinin üründen beklediği faydayı azaltacak şekilde eksik veya hatalı bilgi verdiyse. (Bu ne demektir? Aslında üründe öyle bir özellik yok ama internet sitesinde satıcı var gibi yazmış veya ürünün kötü bir özelliği var ama satıcı bunu gizlemiş. Bu durum ürün kullanılmadan bilinemeyeceğine göre tabi ki kullanıldıktan sonra iadesi mümkündür.)
b. Ürünün ayıplı veya hasarlı olması durumunun kullanımdan sonra ortaya çıkması halinde. (Bazı ayıp ve hasarlar ancak ürün kullanılmaya başladığında ortaya çıkar. Bu durumda da tüketici ürünü kullansa bile iade edebilsin.)
Yukarıdakilerin dışında, hiçbir şarta ve sebebe bağlı olmaksızın tüketici ürünü alsın, 14 gün boyunca kullansın, bu kullanım nedeniyle üründe değişme ve bozulma olsun, sonra bu ürünü kargoyu bile satıcıya ait olarak iade etsin. Bunu ne akıl ne vicdan kabul etmez ve bu sakat kanun derhal değişmelidir.
Düzeltme: Toplantı lüks otelde değil bir ofiste yapılmış. Biz öyle büyük yemek masalı, servisli, resimdeki gibi ofisler görmediğimizden lüks otel sanmışım, düzeltirim.