İş Hayatında Mavi Yakalılar ve Beyaz Yakalılardan Sonraki Yeni Grup "Pijamalılar"
Pijamalılar tabirini literatüre kazandırmanın haklı gururunu yaşıyorum 😊 Zira benden önce kullanan var mı diye biraz araştırma yapınca karşıma sadece Rıfat Ilgaz'ın Pijamalılar adlı romanı çıktı. (Roman bir hastanedeki pijamalıları anlatıyor bizim konuyla ilgili değil)
Bildiğiniz gibi iş yaşamında daha çok beden gücüyle yer alıp, bu beden gücünü tahsis ettiği saate göre ücret geliri elde eden kesime Mavi Yakalılar deniyor. İş yaşamında daha çok beyin gücü ile çalışıp tahsis ettiği zamana göre ücret alan kesime de Beyaz Yakalılar deniyor.
Bilgisayarların ve internetin iş dünyasında yoğun olarak kullanılmaya başlanması ile birlikte yeni bir sınıf doğdu. İşte Karşınızda Pijamalılar! Pijamalıların çalışma sisteminde alışılagelmiş zaman ve mekan kavramı yok. Her ne kadar aydan aya alınan sabit maaş bir kısım pijamalı için geçerli olsa da proje bazlı ücretlendirme de sık karşılaşılan bir yöntem.
Pijamalılar ve Home Office Kavramının Ortaya Çıkışı
Pijamalıları kısaca evden çalışanlar olarak da tanımlayabiliriz. Pijamalılar ne mavi yakalılar gibi sadece beden gücü ile, ne de beyaz yakalılar gibi sadece beyin gücüyle çalışıyor. Her ikisi ile ayrı ayrı veya kombin şeklinde çalışabiliyorlar. Pijamalılardan bir yazılımcı, dahil olduğu proje için beyin gücüyle çalışırken, seslendirme ve dublaj işi yapan bir pijamalı ile evinde sanat eserleri veya takı yapan bir başka pijamalı için sadece beyin gücü ile çalışıyor diyemeyiz.
Pijamalılar, mavi yakalılar ve beyaz yakalılar gibi emek veya beyin güçlerini tahsis ettikleri zamana göre bir ücret almamaları yönüyle de bu iki gruptan ayrılıyorlar. Burada daha çok performansa veya yapılan işe göre ücretlendirme söz konusu.
Pijamalı Olmak Büyük Rahatlık
2001 krizinin getirdiği işsizlik yıllarında sektörümde yönetici olarak iş bulmanın imkansızlaşması beni evden çalışmaya mecbur bırakmıştı. İnternet sitelerimin yazılım ve grafiklerini evde yaptım ve 3 yıl boyunca home office çalıştım. Bu 3 yıllık ev ofisi deneyimiyle söyleyebilirim ki eğer öz disiplininiz varsa evden çalışmak harika bir yöntem.
Ben erken yatıp erken kalkan bir insanım ve her ne yapıyor olursanız olun günün en verimli saatlerinin sabah erken, hatta güneş doğmadan olduğunu düşünenlerdenim. Dinlenmiş bir beyin ve dinlenmiş bir beden, sessiz sakin bir konsantrasyon ortamından daha iyi ne olabilir? Servise yetişme derdi yok, trafik derdi yok, geç kalma telaşı yok, işe giderken ne giysem derdi yok, yine mi şu suratsız herifi göreceğim diye keyfini kaçırmak yok. Çalışmaya başladığında sürekli önünden yanından gelip geçip dikkatini dağıtan insanlar ve çalan telefonların gürültüsü yok. Kolayca konsantre olarak verimli çalışabildiğin bir işin ve sen varsın. Üzerinde halen pijamaların varmış ne gam ne keder.
Ben e-ticaret işine ilk girdiğimde 3 yıl evden çalıştım ve çok da mutlu geçen yıllardı. Ürünler için ilk depom evin odası ve çekyatların altıydı. Bir ara apartmanın artık kullanılmayan kömürlüğünü de depo olarak kullandım. Bir çok büyük internet projesi garajda kurulmuştur ya, bizim evin garajı yoktu ama doğalgaz dönüşümünden sonra kullanılmayan kömürlük de yıllarca iş gördü. Çok keyifli zamanlardı. Bizim daire beşinci kattaydı ve binada asansör yoktu. Kargoları almaya gelen UPS kargodan kurye arkadaşlar yukarıya çıkarken yorulmasın diye ürünleri beşinci kattan sepetle sallıyordum. İmkanı olan herkese evden çalışmayı öneririm. İşler büyüyünce ofis ve depo gibi mekanlar kaçınılmaz oluyor ama halen evden çalışmayı severim. İnsanlar saat 09:00'da mesailerine yeni başlarken ben 3 saattir çalışmış oluyorum ve genelde yazılım gibi yoğun beyin gücü gerektiren işleri sabahları halletmeyi seviyorum.
Pijamalı Olmak Öz Disiplin Gerektiriyor
Aman canım nasılsa hesap soran yok deyip de saatin 10'unda yataktan kalkar, kahvaltıydı duştu deyip neredeyse öğlen çalışmaya başlarsan olmaz tabi. İkide birde sosyal medyaya takılır, dur şu youtube videosunu izleyeyim, biraz da oyun oynayayım, eş dost gelip gitsin dersen
Home kısmı oluyor da
Office kısmı pek olmuyor işte. Ama evden çalışmakla birlikte aynen bir işyerindeymişsin gibi disiplinli davranır ve işinle meşgul olursan o zaman tadından yenmez oluyor. Hem ofis kirası derdiniz de yok ne güzel değil mi.
Çilingir Sofrası Gibi Çilingir Ofisim
Bilenler bilir çilingir sofralarının keyfini beş yıldızlı otellerin lokantalarında bulamazsın. Bunun gibi benim de bir çilingir ofisim var. Bir adet laptop, bir kablosuz mouse, bir cep telefonu, kulak içi mikforonlu kulaklık ve 8mm dikdörtgen suntadan oluşuyor. 8mm sunta levha eski bir dolabın rafıydı. Yaklaşık 15 yıldır bana masa vazifesi görüyor. Koltukta otururken bu tablayı kucağıma alıp laptopu ve mouse'u bunun üzerine koyuyorum. Cep telefonu doğal olarak görüşmelerimi sağlıyor. Mikrofonlu kulaklık hem telefon görüşmelerinde kullanılıyor hem de beyin gücü gerektirmeyen photoshop gibi işleri yaparken müzik veya sesli kitap dinleyebilmemi sağlıyor. Çoğu youtube eğitim kanalını da görüntülü değil daha çok podcast gibi sadece sesli olarak takip ediyorum. Şu anda bu blog yazısını da bu şekilde yazıyorum. Bir de açılır kapanır masam var, bu da büyük ekranla çalışmam gerektiğinde (grafik tasarım gibi) büyük monitörü üzerine koyup laptopu da kasa olarak kullanmamı sağlıyor.
Bir işyerimiz ve depomuz olmakla birlikte ofis haricinde evdeki çalışma düzenim halen bu şekilde.
Pijamalı Çalışmak İsteyenler İçin İş Fikirleri
Pijamalı çalışan olmayı böyle ballandıra ballandıra anlatınca yeterince gaza geldiniz mi 😊 Tabi senin işin bilgisayarla, ya biz ne yapalım dediğinizi duyar gibiyim. Aslında evden yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki. İster tam zamanlı, isterseniz ek gelir amacıyla ek iş olarak yapabileceğiniz pek çok alternatif var. Bu konu bu yazımızdan sonraki devam yazısı olsun. O devam yazısında hem pijamalı olarak yapabileceğiniz iş fikirlerini hem de pijamalı iş yaşamınızda size yardımcı olacak bir kanalı anlatacağım.
Şimdilik hoşça kalın. Devam yazısında görüşmek üzere.