İnsanların cep telefonundan arayıp ta bir teklifte bulunmanın etkili bir pazarlama yöntemi olduğunu hangi akıllı düşündü bilmiyorum ama ben günde 20 kere çalan telefonumdan tanımadığım bir firmanın call-center´ındaki bayanlar tarafından aranmaktan bıktım. Ya siz?
Toplantıdasınız veya bir proje üzerinde konsantre olmuş çalışıyorsunuz, yemektesiniz veya eş-dost koyu bir muhabbete dalmışsınız. Hatta tuvalette bile olabilirsiniz. Cep telefonunuz çalıyor, açıyorsunuz. Karşınızda gürültülü bir call-center (arama merkezi) sesi ve bir bayan konuşmaya başlıyor.
- Samet bey ile mi görüşüyorum.
- Buyrun efendim ben Samet.
- Samet bey size bilmemne hastanemizin sunduğu %80 avantajdan bahsetmek istiyorum. Öncelikle hizmet kalitemiz açısından telefon görüşmemizin kayıt altına alındığını belirtmek isterim.
Bence bu görüşmenin ses kaydının yapıldığını belirtmelerinin hizmet kalitesiyle falan bir alakası yok. Düpedüz, size dee, hastanenize dee, kalitenize dee diye başlayan okkalı bir küfür yememek için şimdiden uyarıyorlar ki küfür falan etmeyelim.
Bu aramalar günde 10 kereyi falan bulmaya başladı. Gelen SMS´lerin ise haddi hesabı yok. Hangi şaşkaloz bunun etkili bir pazarlama yöntemi olduğunu söylediyse, insanların cep telefonundan arayıp yerli yersiz tanıtım ve tekliflerde bulunmak moda oldu. Pazarlamanın en saygısızcası.
Arayanın bir suçu yok. Ekmek parası kazanmak için bir yere girmiş, bu işi vermişler ne yapsın. En son bu satırları yazmadan birkaç dakika önce arandım.
Telefondaki bayana dedim ki.
- "Hanfendi, söyleyeceklerimin sizin şahsınızla bir ilgisi yok. Siz işinizi yapıyorsunuz. Ancak ben cep telefonumun iznim olmadan elde edilmiş numarasının, daha önce hiçbir irtibatımın olmadığı çeşitli firmalar tarafından günde 10 kere aranıp ta bilmem ne konusunda size bir teklifimiz var denmesinden bıktım. Bu nedenle de bu yöntemi kullanan firmaların hiçbir teklifiyle ilgilenmiyorum. Teklifiniz ne kadar iyi olursa olsun duymak istemiyorum çünkü bu pazarlama yöntemine prim vermek istemiyorum. Lütfen bunu amirlerinize bildirin ve bu telefonu da listenizden çıkartın."
Kadıncaaz "peki Samet Bey", dedi ve kapattı. Söylediklerimin şahsıyla ilgisi olmadığını belirttiğim için sözlerimin ona karşı değil bu pazarlama yöntemine karşı olduğunu anladığını sanıyorum. Yoksa kimseyi incitmek kırmak değil niyetim.
Efendim buna bir yasak getirilsin diyenlerden değilim. Her şey yasakla olmaz. Biraz empati kurmak lazım. Yani kendini başkasının yerine koymak lazım. Bu pazarlama yönteminden medet umanlar, acaba kendileri günde 10 kere böyle aranmaktan rahatsız olmazlar mı? Bu yöntemi yapanlardan beklentim biraz empati kurup bundan vazgeçmeleri.
Aranan kişilere de şöyle biz tavsiyem var. Siz de bu yönteme prim vermeyin. Dinlemeyin ve kibarca neden dinlemeyeceğinizi belirtin. Bu pazarlama yöntemini tasvip etmediğinizi ve buna prim vermemek için teklifleri ne kadar güzel olursa olsun dinlemeyeceğinizi belirtin ve bunu da amirlerine belirtmelerini mutlaka isteyin. Dolayısıyla, artık kimsenin cep telefonlarına gelen tekliflerle ilgilenmeyeceğini bilirlerse bu pazarlama yöntemi de tarih olur.
En kötüsü de şudur. Adamlar bu yöntemle kaç kişinin arandığını ve kaç kişinin teklifleriyle ilgilendiğinin istatistiğini mutlaka tutuyordur. 100 kişiyi aradık 5 tanesi teklifimizle ilgilendi ve satın aldı diyorlarsa pekala bu yönteme devam edeceklerdir. O 5 kişi yüzünden de 95 kişi rahatsız edilmeye devam edilecektir. Lütfen bu konuda yakınlarınıza da mail atın ve bu pazarlama yöntemiyle hiçbir şey almamalarını ve hatta teklifi dinlememelerini söyleyin.
İmza: kalan 95 kişiden biri olan Samet.
Her Telden 14.10.2021 601
Bugün 14 Ekim ve bundan tam bir ay önce bugün oldukça ağır geçen Covid 19 hastalığım nedeniyle hastaneye kaldırılmıştım. Hastanede yattığım süre içinde doktor ve hemşirelerin bir Covid hastasını nasıl izlediklerine dair gözlem ve deneyimlerim oldu. Gerek hastanede gerekse taburcu olduktan sonra bu Covid 19 belasına yakalanmamak için neler yapılması gerektiği ve yakalandıysak bu süreci nasıl geçirmemiz gerektiğiyle ilgili bilgileri araştırdım. 3 medikal cihazın herkesin evinde bulunmasının hem bu pandemi süresinde hem de daha sonra hayati derecede önem arz ettiğini gördüm. Umarım birçok kişinin sağlığı için olumlu katkıları olur.
Her Telden 30.04.2021 750
Bir Yastıkta Kırk Yıl Tarihe mi Karışıyor? başlıklı geçen yazımızda gelişen teknolojilerin ve hızlı tüketimin evlilik ve ilişkileri nasıl etkileyebileceğine dikkat çekmiş ve Her Şeyi Bu Kadar Çabuk Tüketen Yeni Kuşaklar Bir Tek Eş İle Bir Ömür Geçirebilir mi? sorusunu sormuştuk. Bu devam yazımızda bugünü izleyerek gelecekteki evlilik ve aile kurumu hakkında öngörülerde bulunalım.
İş Dünyası 17.01.2012 35934
Vatan Bilgisayarın kuruluş ve yükselişinin 30 yıllık öyküsü. Perakende sektöründe çalışan veya bu sektörle ilişkili iş yapan herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. Özellikle Ekonomi bıranşlarında öğrenim gören öğrencilerin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum.