Bu güzelin adı Karam.
Dikkat ettiyseniz Karam'ın sağ ön ayağı yok.
Karam daha minicikken yağmurlu bir günde kendine sığınacak bir yer arıyor.
Bir arabanın altını gözüne kestiriyor. Tamam yağmurdan kurtuldu ama altından sular akmaya devam ediyor. Bir iki sıçramayla girebileceği loş ve kuru bir yer buluyor.
Ne bilsin bunun dört ayağını da kullanarak yaptığı son sıçrayış olacağını.
Yukarıdan yağmurun, aşağıdan yağmur sularının ulaşamadığı loş ve hoş bir ortam. Ne güzel! Tam uyumalık.
Uykuya dalıyor ve geceyi orada geçiriyor.
Sabah bir canavarın dehşetli sesi uyandırıyor Karam'ı.
Ne olduğunu anlamadan daha uyku sersemiyken kendine çekiyor onu.
Saniyeler içinde kendini kurtarıyor ama bacağı bir şeye sarılıveriyor.
Müthiş bir can acısı…. Minik nefesinin yettiğince çığlık atıyor Karam.
Henüz bebekken kısacık yaşamında hayatının en büyük acısını yaşıyor.
Meğer girdiği yer bir arabanın motor kaputuymuş.
Araba da bir arkadaşımın arabası.
Her gün olduğu gibi sabah erken kalkıyor ve işine gitmek üzere arabasını çalıştırıyor.
Daha kontağı çalıştırır çalıştırmaz ne olduğunu anlamadan ön taraftan gelen büyük bir feryat ile irkiliyor.
Hemen motoru durdurup ön kaputu açıyor ki hayatının şokunu yaşıyor.
İki can, biri insan biri kedi.
İkisi de hayatlarının en büyük acısıyla tanışıyor…
İkisi de hayatlarının en büyük acısında tanışıyor…
Biri can acısı diğeri yürek acısı…
Karam'ı sıkıştığı yerden kurtarmak için önce acilen itfaiye geliyor.
Motor kayışı kesiliyor ve Karam'ı sıkıştığı yerden çıkarıyorlar.
"Bütün bu kurtarma operasyonu boyunca süren o çığlıklarını unutamıyorum" diyor arkadaşım.
Sonra hemen veterinere götürüyorlar.
Karam kurtuluyor ama bacağını kesmek zorunda kalıyorlar.
Arkadaşım kediyi bırakmıyor… Sahipleniyor.
O günden sonra onun evinde birlikte yaşamaya başlıyorlar.
Arkadaşımda kedi alerjisi var. Karam'ı bırakmamak için tedavi oluyor.
Alerji geçiyor, Karam geçmiyor hayatından.
Karam mutlu bir evde büyüdü, şimdilerde resimdeki gibi.
Bakımı, her şeyi yerinde.
Ama Karam çok ürkek. Kimseye görünmek istemiyor.
Utangaç bir çocuk gibi, eve misafir geldiğinde görünmeyeceği yerlere kaçıyor. Mesela resimdeki pikenin altına saklanıp saatlerce orada kalıyor.
Fotoğrafını çekebilmek için kendini bize gösterdiği ender anlardan birini yakalamam gerekti.
Karam yolculuk için arabaya binmesi gerektiğinde de çok korkuyormuş.
- "Araba seyahati çok zor oluyor onun için, sanırım motor sesi korkutmaya devam ediyor ve yolculukta çok geriliyor" diyor arkadaşım.
Öğrendiğime göre sadece soğukta veya yağmurlu havalarda giriyorlar sanısı çok yanlışmış. Sıcak, soğuk, yağmurlu hiç fark etmiyor. Korkudan giriyorlar, uyumak için giriyorlar.
E-ticaret 23.1.2019 2126
E-ticarette arama çubuğunun önemi. Arama çubuğunda ve arama formlarında en sık yapılan hatalar. Arama çubuğu optimizasyonu. Arama çubuğunda nelere dikkat edilmeli? Bu yazımda sitelerimizdeki site içi arama çubuklarından bahsetmek istiyorum, zira konu önemli. Durumun ne kadar vahim olduğu, bir süredir site içi arama raporlarıma bakıp da aranan kelimeler birer korku filmi şeridi gibi gözümün önünden geçince kafama dank etti. Arama yapan kişinin sitemizdeki doğru ürüne ulaşamaması büyük oranda satış kaybına yol açarken SEO açısından da hemen çıkma oranını yükselterek ek bir zarara daha yol açıyor.
E-ticaret 16.03.2021 2931
Bir önceki yazımda IrfanView programını kullanarak bir tek resim dosyasında düzenlemelerin nasıl yapılacağını göstermiştim. Bu yazımda ise toplu olarak resim dosyalarınızı nasıl düzenleyip değiştirebileceğinizi göstereceğim.
İş Dünyası 16.01.2020 1828
Gençliğinin baharında bir üniversite öğrencisi kızımızın intiharı beni çok üzdü. "Yemek kartımda 1 lira kaldı. Gidecek yerim de yok, yaşanmaya değer bir hayatım da" diye tweet attıktan sonra yaşamına son vermişti. Gelin, çok kısa bir zaman ayırarak işsizlik denen belanın insanı ne hale getirdiğine kısaca göz atalım. Bunu en güzel anlatan Cüneyt Özdemir'in Youtube kanalında "Memleketimden İşsizlik Manzaraları" başlıklı vlog videosu. Cüneyt Özdemir bu videoda işsiz insanların halet-i ruhiyesini çok güzel dile getirmiş. "İşsizlik evlere nasıl kor ateş gibi düşüyor, yüreklerde nasıl büyük sıkıntılara yol açıyor, insanların hayata tutunmasını nasıl engelliyor onları anlatmaya çalışacağım" diyor Özdemir.