
Ülkemizde büyük firmaların pazarlama - satış stratejileri hep yeni müşteri bulma üzerine kurulu. İndirimler, promosyonlar hep yeni müşteriye. Eski müşteriler bir nevi kafesteki kazlar olarak görülüyor.
Alan adı ve hosting firmaları, telekom firmaları gibi müşteri devamlılığı gerektiren sektörlerdeki firmalarda bunu çok görüyoruz. Ben kendi adıma bundan böyle bu firmalarla çalışmama kararı aldım ve hepsini değiştirdim. Büyük de tasarruf ettim. Bakın hemen örneklerle anlatayım.
10 yıldan uzun süredir çalıştığım alan adı ve hosting firmasında yine bazı alan adlarının yenilenmesi gerekiyordu. süresi bitmek üzere olan [com.tr](http://com.tr) uzantılı alan adlarıma baktım, yıllık 18.80 USD + KDV (bugünkü kurla 155 TL). Bu arada sırası gelmişken eskiden com.tr alan adları sadece nic.tr'den alınabiliyordu ve 25 TL gibi çok ucuz bir fiyatı vardı. Satışı serbestleştirildi ve işte sonucu görün, yıllarca 25 TL den alınabilen alan adları bugün 155 TL oldu. Aracılar kazansın. Kapitalizmin adi yüzü.

Bu resimde 18.80 USD + KDV olan yenileme ücretini görüyorsunuz.
Bu firmanın yeni müşteriye uyguladığı fiyat ise 4.99 USD. Arada neredeyse 4 misli fark var. Bir başka firma ise yeni müşteriye 1.99 USD'lik özel bir fiyat uyguluyor. Yani sadece firma değiştirmekle her alan adından 17 USD gibi bir tasarrufum olabilecek. 10 alan adında senelik 1200 liraya yakın tasarruf demektir.

Bu resimde de 1.99 USD'lik fiyatı görüyorsunuz.
Sunucumuz da bu firmadaydı orada işler daha vahim. Her ay 500 TL gibi bir para ödüyoruz ama firma değiştirmekle bunu 150 TL'ye düşürmem mümkün. Arada her ay için 350 TL senede 4200 TL fark var.
Gelelim telekom firmalarına. İş yerindeki sabit hatlar, mobil hatlar, internet hatları derken her ay dünyanın parasını ödüyoruz. Burada da durum aynı. Reklamlarda çok cazip avantajlı fiyatlar görüyoruz. Biz de bu tarifelere geçmek istiyoruz ama olmaz diyorlar. Neden? O kampanyalar sadece yeni müşterilere özelmiş. Bu şımarıklığa yol açan bir de tarife belası var. Tarife ile müşteriyi bağla ki zaman içinde başka yere geçemesin. Ama tarife süresi bitsin ben size gösteririm.
Yazıda birinci tekil şahıs kullandığıma bakmayın bunu sizin için de söylüyorum. Eski müşterisine değer vermeyen bu tip firmaları bırakın ve başka yere geçin. Ben öyle yaptım. Onları bırakınca hemen aradılar. Vay efendim neden bırakıyormuşuz. Aynen bu yazının başlığını söyledim. Çünkü siz eldeki müşteriyi kafesteki kazlar olarak görüyorsunuz. Bu kampanyaları organize eden, kendini çok akıllı sanan CEO'mudur patron mudur her kimse ona söyleyin ki bizler kafesteki kazlar değiliz. Sizler elinizdeki müşteriye değer vermediğiniz sürece kaybedeceksiniz.
Değerli dostlar. Bu durumun sebebi satış-pazarlama departmanlarının başarı ve prim sisteminin yeni müşteri odaklı olması. Bu ay kaç satış yaptın? Soru bu olunca bu departmanlar da sadece yeni müşteri bulmaya odaklanıp eskileri es geçiyorlar. Bunda bir de mevcut müşterinin default etme durumu var. Gerçekten de insan psikolojisinde bulunduğu yeri default etme var. İyi iyi burası, ben burda iyiyim deyip değiştirmeme. Oysa neden? Değiştirin gitsin. Size saygı duymayı öğrensinler. Hepimiz böyle olursak göreceksiniz ki onlar da bir bakacak bu iş sadece yeni müşteri bulmayla olmuyor. İçine su konan elek gibi sen yukarıdan dolduruyorsun ama aşağıdan akıp gidiyor. Bunu görsünler.
Bizdeki durum böyleyken yurt dışındaki anti virüs firmamdan da e-posta geldi. Onlarda da yenileme zamanı gelmiş ama onlar şöyle bir başlık atmışlar. - Sizinle geçirdiğimiz 5 yılın ardından çok mutluyuz ve size özel bir teklifimiz var. İşte bir müşteri olarak görmek istediğim budur. Ben senin yıllardır müşterinsem o zaman benim kıymetimi bileceksin. Asıl bana indirim verecek benim gönlümü hoş tutacaksın. Bu firmada yeni alıma göre %70'lik bir indirim vardı ve tabi ki yeniledim.
Türk firmalarına da bu bakış açısını önerir ve tekrar ederim. Siz öyle görüyor olabilirsiniz ama bizler kafesteki kazlar değiliz.
Bunları Okudunuz mu?

Her Telden 20.03.2020 13912
Fikir ve sanat eseri niteliğinde başkalarının emek vererek yaptığı içeriği izinsiz kopyalayıp kullanmaya karşıyım, ancak herkese açık olması gereken anonim bilgilerin alınmasında mahsur yok. Bazı siteler bunda çok ileri gidip kendilerince önlem aldıklarını sanıyorlar. Engel ve yasakların hele ki internet dünyasında hiçbir işe yaramadığını ne zaman anlayacaklar? Bir bilişimci olarak "Grinin 50 Tonu" gibi "Engelleri Aşmanın 50 Yolu" olduğunu belirtmeliyim. İşte bunlardan biri.

Her Telden 24:02:2023 1509
Bu röportajım bir insanla değil bir yapay zeka ile oldu. Ben sordum o cevapladı. Daha çok ona kendisini sordum. Bu bir anlamda kendisiyle de ilk tanışmam oldu. Yapay zeka dost mu düşman mı? Bugünün dostu geleceğin ölümcül düşmanına dönüşebilir mi? Yapay Zeka insanlığın sonunu getirebilecek bir tehdite dönüşebilir mi? İşte bunları kendisine sordum.

Yatırım & Finans 14:10:2025 81
Paranın büyük bir kısmını rezerv değerinizde (Amerikan doları veya altın gibi) tutup, sadece büyük çöküş zamanlarında agresif alım yapma stratejisi, bu yaklaşımın temelini oluşturuyor. Stratejinin özü şudur: Sermayeyi güvenli ve likit bir varlıkta tutmak ve piyasa fiyatlarının tarihsel ortalamaların veya adil değerlerin çok altına düştüğü anlarda agresif bir şekilde alım yapmaktır.