Türkiye Ekonomisi'nde bazı önemli kararlar var ki sebep ve sonuçlarıyla incelenip tarihe not düşülmeli. İşte geçen hafta sonu Cuma günü akşamında gelen BDDK kararı da bunlardan biri. İleride bu günler tekrar incelendiğinde örnek olay olarak incelenebileceğinden bloğuma koymak istedim.
24 Haziran 2022 Cuma günü piyasaların kapandığı akşam saatlerinde bir BDDK kararı açıklandı ve hemen ardından kurlarda sert düşüşler oldu. Bu karar neydi? BDDK, 15 milyon TL ve üzeri döviz varlığı olan firmaların TL kredi kullanmasını yasakladı. Ayrıca nakit döviz varlığı toplam aktiflerinin veya yıllık satışlarının %10’unu geçen şirketler de TL kredi kullanamayacaklardı. Peki bunu neden yaptı? BDDK diyor ki, eğer senin elinde 15 milyon TL veya daha yüksek miktarda döviz varsa ve TL’ye ihtiyaç duyuyorsan git bu dövizlerini bozdur ve TL ihtiyacını karşıla. Bunu yapmasının olası sebepleri şöyleydi.
1. Bildiğimiz gibi uzun süredir Merkez Bankası’nın düşük faiz politikası var. Kredibilitesi olan büyük firmalar Türkiye’deki özel ve kamu bankalarından düşük faizle kredi alıyorlar ve aldıkları bu parayı yabancı swap piyasalarında satıyorlardı. Yabancılar da aldıkları bu TL ile TL yi açığa satıp (short pozisyon) daha da düşürüyorlardı.
2. Firma sahipleri aldıkları bu düşük faizli kredi ile ev ve araba gibi aslında işletmeleriyle ilgisi olmayan varlıklara yatırım yapıyor ve bunlarda fiyatların şişmesine neden oluyordu.
3. Firmalara, eğer TL krediye ihtiyaç duyuyorsan önce git elindeki dövizi bozdurarak bunu karşıla denilerek hem firmaların ellerindeki dövizi bozdurması neticesinde kurları düşürmek hem de firmaların kredi çekip döviz alarak kurları daha da yukarı götürmesinin önüne geçmek hedefi vardı.
Öyle ya; hem benim dövizim bir kenarda dursun ve kur arttıkça oradan kazanayım hem de bu enflasyona göre çok düşük olan faiz ortamından yararlanıp TL kredi çekip onu kullanayım. BDDK bu kararla bunu önlemek istedi. Ancak bunu bir satranç oyununa benzetirsek artık hamle sırası firmalara geçmişti. Peki onlar buna karşılık hangi hamleleri yapabilirler?
1. 15 milyon ve üzeri dövizlerini satıp TL’ye dönebilir sonra bu parayı bankalar üzerinden değil de örneğin Kapalıçarşı’dan döviz alarak fiziksel olarak tutabilirler.
2. Bu fazla dövizlerini ortaklarına dağıtabilirler. Ortaklar da bunu fiziki olarak tutabilirler.
3. Bu fazla dövizlerini yine kendilerine ait olan yurt dışındaki firmalarına, yurt dışı iştiraklerine aktarabilirler. Bu da aslında dövize ihtiyacımız olan bu günlerde dövizin yurt dışına kaçarak daha da azalmasına sebep olur.
4. Kullandıkları hammaddeleri, hazır kur da düşmüşken şu anki ihtiyaçlarından daha fazla alıp stoklayabilirler ve bu fazla dövizi burada harcayabilirler. Bu da daha fazla ithalat ve daha fazla cari açık demek.
5. KKM yani Kur Korumalı Mevduata geçebilirler ki bu da zaten dövize endeksli olduğundan yine dövizi yukarı çeken bir yöntem.
Dikkatleri çeken bir husus: Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra açıklanan bu karardan sonra dakikalar içinde kurda sert düşüş yaşandı. Peki bu kadar kısa sürede hangi firma hemen elindeki dövizleri bozdurdu da kurlar bu kadar kısa sürede düştü? Böyle bir şey olamayacağına göre yine bir akşam operasyonu ile sun-i olarak kurların düşürüldüğü görüşü piyasada hakim.
Peki sonuçta ne olur?
Bana göre bu yöntemle kurlar düşmeyecek ve kurlardaki bu düşme geçici olacaktır. Dolayısıyla bu düşük kurlar alım fırsatı olarak değerlendirilecek ne yazık ki tekrar eski seviyesine gelecektir.
Sonra Ne Oldu?
29.06.2022 Ek Bilgi Güncelleme: Hani yukarıda demiştik ya Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra hangi firma bu kadar acele karar aldı da dövizlerini bozdu ve kurlar sert bir şekilde düştü? İşte Bloomberg açıkladı. Kamu bankaları 1 milyar dolar üzerinde döviz bozdurmuş. Eh yani, işte budur. Peki sonra ne oldu? Pazartesi - Salı günü piyasalar açılınca yazımın sonunda belirttiğim gibi piyasa bu düşüşü alım fırsatı olarak değerlendirdi. Haydi geçmiş olsun. Ne yaparsak karşılığında ne olur bilmeyen şaka gibi bir ekonomi yönetimimiz var maalesef.
Konu hakkında kaynaklar:
Konu hakkındaki gazete haberleri.
Prof Dr. Burak Arzova
Prof. Dr. Özgür Demirtaş
Ekonomist ve Finans Uzmanı İslam Memiş
ve diğer bu konuda görüş açıklamış uzmanların görüşlerinden yararlanılarak derlenmiştir.
E-ticaret 14.02.2012 13808
Dünyanın Grup Satınalma ve Günlük Fırsat devi Groupon acaba Türkiye´de kurulsaydı başarılı olur muydu? Bu modeli 2008 yılında onların başlattıkları iddia edilse de 2002 yılında bunu Türkiye´de başlatan kişi olarak sanırım bir şeyler söylemeye hakkım var.
E-ticaret 03.02.2013 23203
E-ticaret yapan girişimciler ticarette asrın buluşunu keşfettiler. Fiyat indirme. Hay Allah, şimdiye kadar kimsenin aklına gelmemişti. Kasabanın kurnazları bu büyük buluşlarıyla kendilerini en ileri zekalı tüccarlar addediyor. Ancak zavallılar, bunun kendi ayaklarına sıkılmış birer kurşun olduğunun farkında bile değiller. Çünkü çoğu günü kurtarmanın peşinde.
İş Dünyası 06:08:2022 1279
Hepimiz geleceğimizi daha güvenli hale getirebilmek, gelecekte ekonomik olarak daha mutlu ve huzurlu yaşayabilmek adına az çok tasarruf ederek birikim yapıyoruz. Tabi ki bu birikimleri enflasyona karşı korumak ve mümkünse artırmak isteriz. İleri yaşlarda rahat etmek veya çocuk çocuğumuz için birikimlerimizi iyi yatırımlara dönüştürmek hedefimizdir. İşte bunun için biraz finansal okur yazarlığımızı artırmak ve piyasaların yönünü öngörebilmek çok işimize yarayacaktır. Haydi şimdi hangi ekonomik verilerin neye işaret ettiğini ve bizim için neden önemli olduklarını görelim.