Aynı firmanın bize bir şey satmaya çalışan bölümü ısrarla benden randevu almaya çalışırken, bizim onlara bir şey satmaya çalışan bölümümüze onların ilgili bölümü tenezzül edip randevu bile vermiyor. İşte iş dünyamızın düştüğü durum bu. Birlikte iş yapma kültürü ancak bu kadar. Onlar sana bir şey satmaya çalışırken ne kadar tatlı dilli, ne kadar güler yüzlü, ne kadar uzlaşmacı ve iletişime açık bir tablo var aman Allah'ım. Ama yer değiştirip de sen o firmaya bir şey satmaya veya bir proje sunmaya çalışınca gördüğün manzara, bir kibir, bir gurur, tepeden bakma, küçümseme, süründürme ve daha neler neler. Tam bir trajikomik durum.
13 yıldır aynı hosting firması ile çalışıyoruz. 13 yıl önce sunucumuzu götürdüğümde firma sahibi bizzat kendisi karşılamış ve sunucunun kurulumuyla kendisi ilgilenmişti. Aradan yılar geçti ve sektörlerinde çok büyük firma oldular. Geçtiğimiz günlerde biz ayrı bir iş modeline geçtik. Günün Fırsatı adlı sitemizde bundan böyle sadece kendi fırsatlarımızı yayınlamayacağız, tüm diğer firmaların kampanyalarını da duyuracağız diye yeni bir işe giriştik. Bu firmanın da Google'da olsun sosyal medyada olsun kampanya reklamları var. Digital pazarlama bölümüne mesaj gönderdik ve 13 yıldır aralıksız müşterileri olduğumuzu ve böyle yeni bir iş modeline başladığımızı, kendilerinin kampanyalarını da Teknoloji Fırsatları bölümümüzde yayınlamak istediğimizi belirttik. Üstelik sadece onlara müşteri yönlenirse para ödeyecekler ve ödeyecekleri para da başka her yerden daha ucuz olacak.
Gelen cevap aynen şöyleydi. "Sizinle hiç bir iş birliğimiz olamaz. " Cevaba bakar mısınız? Tabi bunu görünce tepem attı, telefon açtım. O cevabı veren yöneticiye ulaşamadım. Bu sefer yıllar önce bizi kendisi karşılayan patronlarını telefona istedim. Onun yerine az önce ulaşamadığım yöneticiye bağladılar.
- "Kardeşim sen yazdığın mesajı okuyor musun, bu nasıl kaba bir cevaptır. Üstelik ben senin 13 senedir müşterinim. Beni bırak bir de ajansım var ve senin bünyende bir sürü de müşterimin sitesini host ediyorum" dedim.
Bizi kabul edip dinlese belki bizim projeye harcayacağı para 3 liraysa ben sitelerimizi oradan çeksem kaybedeceği para 30 lira. Telefonda kendince bir şeyler söyledi ama hiç biri bu projede yer almamasını gerektiren şeyler değildi. Zorla değil ya, ben de bıraktım ucunu. Ama insan bekliyor ki bunca yılın hatırına ofisine davet et karşındakini bir dinle. Sana uymayacak bir şeyi biz de teklif etmeyiz her halde.
Bir online pazaryeri var. Diğer rakiplerinde bizim dükkanı görmüşler, bizi aradılar. Bizim pazaryerinde de dükkan açın diye istekte bulunuyorlar. Yukarıda bahsettiğim yeni iş modeline geçiş zamanıydı. Yoğunluğumuzun 15 güne kadar biteceğini, sonra hemen görüşeceğimizi bildirdim. Bahsettiğim kampanya yayınlama iş modeli oluştu. Onların da sitelerinde kampanyaları var ve bizim sitede onların kampanyalarını yayınlayıp onlara müşteri trafiği sağlayabiliriz. O firmanın pazarlama bölümünden, bu konuyu görüşmek üzere bir toplantı talep etmek istedik. Ulaşabilmek ne mümkün. Adamlar fildişi kulelerde yaşıyorlar. Tenezzül edip bir cevap bile vermiyorlar.
Ofis malzemeleri ve kırtasiye üzerine büyük bir site var. Satış personelleri aradı ve bizim firmanın ofis ve kırtasiye ihtiyaçlarını onlardan karşılar mıyız diye görüşmeye gelmek üzere toplantı günü istedi. Tabi kardeşim buyur gel. Tabi ki görüşelim. Seni dinleyelim, ne avantaj sunuyormuşsun öğrenelim. Ona göre uygunsa sizle çalışalım. Neden olmasın değil mi? Biz de onlara mail atıp onların sitelerindeki kampanyaları sitemizde duyurabileceğimizi ve bununla ilgili olarak pazarlama bölümüyle görüşmek istediğimizi bildirdik. Gelen cevap "talebinize olumlu yanıt veremiyoruz" şeklinde. Yahu kardeşim oturup bir dinledin mi. Belki sana çok güzel avantajlar sunacağız. Daha görüşemedik ki görüşme talebine bile olumsuz yanıt veriyorsun.
Bu örnekler uzar gider. Halbuki her firma aynı zamanda satıcı. Üretsen de satacaksın alsan da satacaksın. Sen de birilerine bir şeyler satıyorsun. Sen satıcı rolündeyken nasıl karşılanmak istiyorsan, karşındakini de öyle karşıla ki birlikte güzel güzel çalışalım.
Bakın biz, bizimle çalışmak isteyen herkesi dinleriz. Sadece birbirimizin zamanına saygıdan eğer toplantı yapılmadan mail veya sunum dosyası ile çözülebilecek bir mesele ise önce yazılı olarak isteriz. Sallamasyon olarak şöyle bir göz gezdirip bir yere atmayız. Gerçekten o firmanın veya kişinin ne demek istediğini anlamaya çalışır, en ince detayına kadar okuruz ve üzerinde düşünürüz. Eğer anlamadığımız şeyler olursa sorarız. Bize uymayan tekliflere neden uymadığını belirterek cevap veririz. Eğer firma o sebepleri ortadan kaldırır ise birlikte çalışmamak için sebep de ortadan kalkar ve yeni bir iş birliği daha kazanmış oluruz.
Instagramda hesabımız var ve bize instagram takipçisi satmak isteyen müracaatlar oluyor. Normalde etik bulduğumuz bir iş değildir ancak o insan da kendi çapında bir iş yapıyor ve bizimle iletişime geçmiş. İstisnasız hepsine cevap veririz. Neden böyle bir takipçi satın almayı gerçekleştirmeyeceğimizi sebepleri ile birlikte anlatan küçük bir metnimiz vardır. Onu okuyan da bizi haklı bulur ve teşekkür eder yoluna devam eder. Kabul etmeyeceğimiz işlerde dahi dönüş yaptığımıza örnek olması için belirttim. Bunun aksini ben kabul edemem. Bu karşındakini yok saymak olur. Onu adam yerine koymamak olur. Kaldı ki bir firma veya bir insan kalkıp bizimle bir şekilde bir iş birliğinin mümkün olacağını düşünmüş ve bize yazmaya veya telefon açmaya karar vermiş. Bence olması gereken bu. Bir gün senin hiç önemsemediğin adam bir yerde bir zamanda sana öyle şeyler kazandırır ki şaşar kalırsın. Bunu bilemezsin. Öyleyse hem firmanın kazancı gereği hem de insanlık ve medeniyet gereği birbirimize zaman ayıralım, iletişime ve iş birliğine açık olalım. Şu kibir denen hastalığı da artık bir kenara bırakalım. Öz güvenimiz tabi ki olsun ama alçak gönüllü ve mütevazı da olalım.
Yaşam enerjiniz bol olsun. Hoşça kalın.
E-ticaret 10:08:2022 1142
Büyük sermaye gruplarının kurdukları online pazar yerleri satıcıları sömürmektedir. E-ticaret piyasası tamamen tekelleşmeye yönelmiştir ve büyük sermayenin kontrolüne geçmiştir. E-ticaret piyasasında cirolar her sene arttığı halde kapanan e-ticaret sitesi sayısındaki yüksek artış bu sektördeki tekelleşmeyi göstermektedir. Buna fren ve karşı ağırlık ancak küçük e-ticaret girişimcilerinin bir araya gelmesi ve kurumsal bir yapı altında birleşmesiyle mümkündür. Türkiye´deki küçük ve orta ölçekli e-ticaret girişimlerini desteklemek amacıyla büyük sermayenin güdümünde olmayan özgür ve etkin bir e-ticaret girişimcileri derneği kurulmalıdır. Bu olmadığı taktirde küçük ve orta ölçekli e-ticaret girişimcilerinin büyük sermaye sahiplerinin sahibi oldukları platformlar karşısında gücü olmayacak ve piyasa tamamen büyük sermaye gruplarının belirlediği kurallara göre ve onların çıkarına işleyecektir. İşte buna son verme zamanı gelmiştir.
İş Dünyası 19.02.2022 1606
Tarkan kelimesinin Google verilerine göre aranma kapasitesi Ocak 2022'de 135.000 idi. Şubat ayı bunu katlayacağa benzer. Veri geldiğinde paylaşırım. Tarkan'ın Geççek klibi yayınlanır yayınlanmaz Youtube'da 10 milyon üstü izlenme ile Trendlerde bir numaraya çıktı. Tabi bu fırsatı kaçırmayan Youtuber'lara da yaradı. Hazır Tarkan ve Geççek kelimeleri bu kadar aranırken onlar da bu başlıkla içerik üretmeye ve başladılar.
E-ticaret 20.01.2012 158875
E-ticaret sektöründe iş yapan veya yapmak isteyenler için, sektöründe 10 yılı geride bırakmış ve sitelerini kendi emeğiyle sıfırdan kurmuş bir kişi olarak tecrübelerimi bu yazıyla aktarmak istedim.