Online Pazaryerlerinde satış yapanlar bu günlerde pek bir sevindirik oluyorlar. E tabi koyunların kasabın bıçağını yalaması misali. Yılbaşı öncesi Kasım, Aralık ayları satışların en yüksek olmasının beklendiği dönem. Bizim neo-liberal hergeleler boş durur mu? Esnaf bu günlerde biraz satış yapacak, para kazanacak biraz oh diyecek değil mi? Olur mu hiç. O satışların da onlara gitmesi lazım. Gözleri doymaz bunların.
Her gün mail atıyorlar; Black Friday'de (Kara Cuma) satış rekoru kırmayı planlıyoruz. Aman hemen indirim verin. Hatta bedava satsanız daha iyi. Yok yaa bedava satarsanız biz de kazanamayız, pardon. Şöyle yapın; %80 indirim verin, o kalan %20'yi de bize komisyon verin. Hah bakın şimdi oldu.
Bunlara katılanlarda akıl yok. Yok yok onlarda akıl çok da bende akıl yok. Çünkü benim aklıma göre şu 3 hususun üzerinde durmanı rica ederim ey satıcı kardeşim.
1. Yılın en hareketli olması beklenen döneminde para kazanmak varken böyle indirimlerle kar marjını kuşa döndürmenin anlamı var mı? Ekonominin en tabi kuralıdır. Talebin yüksek olduğu zamanlarda fiyatlar yükselir. Ama neo-liberal kapitalizmin dayatması olan ölümüne rekabet bırakır mı? Ben senin elindekini alacağım yarışı ortada kar falan bırakmaz. Uyanık spor takımının üyesi olan satıcılar çok akıllı olduklarından hiiiç kimseciklerin aklına gelmeyen bir yöntem buldular. İndirim. -"Hımm, bu dönemde satışlar çok yükseliyor, o zaman indirim yapayım da benden alsınlar." Sanki diğerinin eli armut topluyor. -"Ben %50 indirim vereyim de benden alsınlar." Öbürü; -"Vaaay, demek sen %50 yaparsın haa, al ben de %60 diyorum." Bir diğeri zamanında rahmetli Demirel'in seçim konuşmasında dediği gibi "Onlar ne veriyorsa benden %10 daha fazlası." Haydi bree, yok mu daha indiren! İndire indire indirecek bir şeyiniz kaldı onu da indiriverin de tam olsun.
2. Sevgili satıcı kardeşim. Peki bu senden benden ha bire indirim isteyip duran gözü doymazlar bu Single Day, Black Friday, Cyber Monday gibi kapitalist icadı günlerde kendi gelirlerinden bir indirim yapıyorlar mı? Mesela bunlar o günlere özel "biz de komisyon oranlarımızda %80 indirim veriyoruz diyorlar mı?" Kargolar bu günlerde "biz de sizin ürünlerinizi %80 indirimle taşıyacağız" diyorlar mı? Sevgili satıcı kardeşimin dışında indirim falan veren yok. Hayır aksine şunu diyorlar. -"Efendim biz bu günlerde yoğun reklam yapacağız. Reklam için de pamuk eller cebe. Bunun parasını da sizden alacağız. Bu günlere katılmak isteyen firmalar 1000'er lira da reklam parası toslasınlar bakalım."
Ne güzel dünya yahu. İndirimi ben yapayım, reklam parasını ben vereyim, sen aynı komisyonla devam et ve paracıkları istifle.
3. Değerli satıcı kardeşim. Biliyor musun ki Kasım Aralık aylarında ardı ardına gelen bu kampanyalar müşteride de alacağı ürünü ertelettiriyor. Tüketici de diyor ki; -"Şimdi almam yahu beklerim Kara Cuma'da alırım." Bu beklenti yüzünden sen de normal kar edeceğin sezon satışını yapamıyorsun. Müşteri de bu indirim dönemlerini biliyor ve satın almayı erteliyor.
İş Dünyası 02.08.2018 3066
Aynı firmanın bize bir şey satmaya çalışan bölümü ısrarla benden randevu almaya çalışırken, bizim onlara bir şey satmaya çalışan bölümümüze onların ilgili bölümü tenezzül edip randevu bile vermiyor. İşte iş dünyamızın düştüğü durum bu. Birlikte iş yapma kültürü ancak bu kadar. Onlar sana bir şey satmaya çalışırken ne kadar tatlı dilli...
İş Dünyası 01.01.2020 2739
Pijamalılar tabirini literatüre kazandırmanın haklı gururunu yaşıyorum 😊 Zira benden önce kullanan var mı diye biraz araştırma yapınca karşıma sadece Rıfat Ilgaz'ın Pijamalılar adlı romanı çıktı. Pijamalıları kısaca evden çalışanlar olarak da tanımlayabiliriz. Pijamalılar ne mavi yakalılar gibi sadece beden gücü ile, ne de beyaz yakalılar gibi sadece beyin gücüyle çalışıyor. Her ikisi ile ayrı ayrı veya kombin şeklinde çalışabiliyorlar. Bu yazımda 3 yıl boyunca evden çalışmış biri olarak Home Office çalışmanın, yeni tabirimle pijamalı olarak çalışmanın faydalarından bahsedeceğim.
İş Dünyası 04.06.2018 21677
Tam da bir önceki yazımda kibirinden yanına yaklaşılmayan plaza çocuklarına serzenişte bulunmuşken LinkedIn'de gördüğüm bu paylaşım cuk oturdu. Öyle sevdim, öyle sevdim ki bu şiiri tekrar tekrar dinledim.