Bir pazar sabahı online gazeteleri okurken bir haber dikkatimi çekti. Ankara'da bulunan bir kedi köpek oteli Corona salgını dolayısıyla sürekli çalışmak zorunda olan sağlık personellerinin evcil hayvanlarını ücretsiz misafir edeceğini bildirmiş. Ne güzel, ne insanca bir hareket.
Ben de bunun gibi topluma faydası olan güzel projelerin tanıtımına katkıda bulunmak istedim. Bundan sonra bu tip projeleriniz olursa sitemin iletişim bölümünden bana yazın. Gerek kendi bloğumda gerekse sahibi olduğum diğer sitelerde ücretsiz tanıtım desteği vereceğim. Örneğin yukarıdaki ücretsiz pet hotel hizmeti için Günün Fırsatı sitemize bir fırsat haberi girişi yaptım. Görmek için tıklayın.
1998 yılında yeni çıkan kitapların Türkiye'nin en ücra köşesine kadar ulaşabilmesini sağlayan bir kitap kulübü projesi yapmıştım. Her iki ayda bir yayınlanan kataloglarla yeni çıkan kitapları tanıtıp PTT ile Türkiye'nin dört bir yanında bulunan üyelerimize gönderiyor ve mail-order sistemiyle sipariş alıp yine PTT ile onların adresine gönderiyorduk. Böylece bulunduğu yerde kitabevi olmadığı için yeni çıkan kitapları takip edemeyen pek çok kitapsever hem yeni yayınlardan haberdar olabiliyor hem de adrese teslim ve indirimli olarak bu kitaplara erişebiliyordu.
O zamanki baskı teknolojisiyle grafik tasarım, film ( o zamanlar her 4 ayrı renk film alınıp baskı yapılıyordu ), kalıp gibi sabit masrafları olduğundan kataloğun 1000 adet basılmasıyla 3000 adet basılması arasında maliyet çok az değişiyordu. Projenin başa baş noktası da yaklaşık 3000 üye idi. Kısıtlı bütçemle gazete ve dergilerin kültür sanat sayfalarına ilanlar vermiş ve 1000 üyeyi aşmıştım. 3000 üyenin altı zarardı ve pazarlama/reklam için yeterli bütçem yoktu. Tanıtım altın değerindeydi. Gazetelerin kültür sanat editörlerine basın bülteni gönderdim ama nafile. Kimsenin umurunda değildi.
Ben askerliğimi Ağrı Patnos'ta yaptım. Bırakın Patnos'u Ağrı'da bile o yıllarda kitabevini nerede bulacaksın da her ay yeni çıkan kitapları takip edip alabileceksin? Fakat bu kitap kulübü sayesinde Patnos'ta yaşayan bir kitapsever, oraya tayini çıkmış bir subay, doktor, öğretmen de İstanbul'daki kitap kulübüne üye olabiliyor ve büyük şehirde yaşayan bir okur kadar kitaplardan haberdar olup satın alabiliyordu.
Tanıtımda sıkıntı çekiyordum. Bir yandan kataloğu hazırlıyor, bir yandan siparişleri gönderiyor, ofiste her işi yapıyordum. Pazarlama ve tanıtım için ne param ne de zamanım kalmıyordu. Bir gün kitap almak için Altın Kitaplar'ın Cağaloğlu'ndaki yerine gittim. Yayınevinin yöneticisi olan Hüsnü abiye de uğradım. O zamanın en çok okunan gazeteci yazarlarından biri Hüsnü abinin odasındaydı. Hem spor yorumcusu, hem köşe yazarı, hem moda eleştirmeni hem her bir şey olan bu yazarın kitapları Altın Kitaplar'dan çıkıyordu. Kitapların satışını artırmak için imzalı kitap gönderimi kampanyası yapmışlardı. O ünlü yazar da ha bire kitap imzalıyordu. Bu ünlü yazar o zamanlar Sabah'ta yazıyor. Sabah'ın tirajı ise o günlerde çok yüksek. Bu yazar benim kitap kulübüne köşesinde bir yer verse, biraz bu projeden bahsetse tüm Türkiye duyacak. O kadar popüler.
Hüsnü abi de çektiğim sıkıntıyı biliyor. Dedi ki "Samet kardeşimizi üniversite yıllarından beri tanırım o zamanlar da Kiralık Kitap Kulübü" vardı. Bizim yayıncılık camiasının medar-ı iftiharıdır. Şimdi de bir kitap kulübü kurdu ve Türkiye'nin en uzak yerine bile kitap gönderiyor.
Hüsnü abi konuşuyor ama ünlü yazarımız kafayı kaldırıp bakmaya bile tenezzül etmiyor. Acayip ilgisiz. Yazmadı tabi ki. Birkaç gün takip ettim köşesini, ne yazıyor acaba diye. O zamanların ünlü mankeni Esin Moralıoğlu kilo almış. Bu hazret de bir defilede kızı incelemiş ve köşesine taşımış. "Esin'in poposu bikininin altından taşıyordu kilo vermesi lazım" diye uzmanlığını konuşturmuş. Dedim ki kendi kendime "- Vay be! Esin'in poposu kadar olamadık."
Gazetelerin kültür sanat editörlerine basın bülteni gönderiyordum demiştim ya. Bunlardan Milliyet gazetesinin Kültür Sanat eki Gazete Pazar o sıralar Emre Aköz yönetiminde çıkıyor. Koskoca Türkiye'de bir tek o ilgilendi ve sağ olsun bir tam sayfa haber ve röportaj yayınladı. O haber o zor günlerde ilaç gibi geldi. 22 yıl sonra tekrar teşekkürler kendisine.
İşte dostlar, yaptığınız proje ne kadar güzel olursa olsun kimsenin bundan haberi yoksa projenizin başarılı olma şansı çok azdır. Tabi ki benim bloğumda yer vermemle veya bizim sitelerden uygun olanında sizin projenizi tanıtmamla projeniz bomba gibi patlamayacak. Ama nedir? Fayda faydadır. Ben yazarım o yazar, diğeri haber yapar böylece yayılır gider. Çorbada tuzum olursa ne mutlu bana.
Hangi projeleri tanıtmam?
Zaten toplumda bilinen çeşitli yardım vakıf ve dernekleri bu tanıtım kapsamında değil. Örneğin ben zaten Lösev'e banner ve tanıtım desteği veriyorum. Önemli günlerde bu gibi insani yardım kuruluşlarının reklamlarını yayınlıyoruz. Bu değil bu yazımda kastettiğim. Yukarıda örneğini verdiğim Pet Hotel'in, coronaya destek için sağlık çalışanlarının evcil hayvanlarını ücretsiz misafir etmesi gibi veya benim kitap kulübüm gibi projeler. Tabi ki projenizin bir geliri de olacak. Siz gelir elde ediyorsunuz diye tanıtım yapmayacak değilim. Önemli olan topluma bir faydanızın olması, içinde iyilik ve güzellik barındırması. Kısacası toplumsal fayda benim için ön planda.
İkinci olarak "bulunduğumuz yerde bir çevre grubu kurduk, her hafta çıkıp çöp topluyoruz" gibi projeleri de yayınlayamam. Böyle bir iş yapıyorsanız yerel olarak sadece bulunduğunuz bölgede tanıtım yapmanız yeterli. Sanırım ne dediğim anlaşılmıştır.
İçinde iyilik olan ve hep bencilik yerine yaşadığı topluma bir fayda sunmak isteyen herkesin birbirine destek vermesi gerektiğine inanıyorum. Zaten azınlığız. Öyleyse birbirimize destek verelim.
Güzel projelerinizi beklerim.
Sevgi ve selamlarımla.
Konu Resmi İçin Teşekkür (Thanks For The Image): jerryzhuca on Pixabay
E-ticaret 13.10.2019 3365
Çiçek Sepeti Türkiye'de çiçek gönderme denince akla gelen ilk site. O kadar sitenin yerle yeksan olduğu ülkemizde nadide başarılı projelerden biri. Ama biri veya birileri bu projeyi de başarısızlığa uğratmaya mı çalışıyor bilmiyorum. Ne güzel bir alan adı bulmuşsun, yıllarca sadece çiçek konusunda markanı konumlandırmışsın ve alıp yürümüşsün. Her çiçekten bal almak ÇiçekSepeti'nin işi olsun tabi de "Spor Ayakkabı"dan niye bal almaya çalışırsın. Ne mi diyorum? Çiçek sepetinin sadece çiçek değil her şeyi satmaya çalışmasını diyorum.
İş Dünyası 26:07:2022 1376
Teknik Analizin neden önemli olduğunu ve faydasını, bir çocuğun kolaylıkla anlayabileceği basitlikte ve gerçek dünyadan hem de bugün gerçekleşen örneklerle anlatacağım. Böylece piyasalarda fiyat nasıl oluşuyor ve bu fiyat hareketlerine bakarak gelecekteki fiyatın hangi yönde ve aralıkta olacağını nasıl doğru olarak öngörebiliyoruz bunu göreceksiniz. Bu da size birikimlerinizi yatırıma dönüştürürken ışık tutacak ve yanlış kararlar almanızı önleyecek.
Seyahat 05.11.2021 2536
Antalya Kadınlar Plajı'nın nasıl bir yer olduğunu merak ediyorsasanız işte bu foto blog yazımız az söz çok fotoğrafla size rehberlik ediyor. Antalya Sarısu Kadınlar Plajı, haziran ayına kadar karma olarak hizmet veren ancak haziran ayı ortalarından yaz sezonu bitene kadar saat 19'a kadar sadece kadınlara, 19'dan sonra yine karma olarak hizmet veren bir plaj ve sosyal tesis.