Covid 19 Pandemisinde Evinizde Bulunması Hayati Derecede Önemli Olan 3 Medikal Cihaz
Bugün 14 Ekim ve bundan tam bir ay önce bugün oldukça ağır geçen Covid 19 hastalığım nedeniyle hastaneye kaldırılmıştım. Hastanede yattığım süre içinde doktor ve hemşirelerin bir Covid hastasını nasıl izlediklerine dair gözlem ve deneyimlerim oldu. Gerek hastanede gerekse taburcu olduktan sonra bu Covid 19 belasına yakalanmamak için neler yapılması gerektiği ve yakalandıysak bu süreci nasıl geçirmemiz gerektiğiyle ilgili bilgileri araştırdım. 3 medikal cihazın herkesin evinde bulunmasının hem bu pandemi süresinde hem de daha sonra hayati derecede önem arz ettiğini gördüm. Umarım birçok kişinin sağlığı için olumlu katkıları olur.
Birinci Cihaz: Pulse Oksimetre
Oksimetre cihazı sizin hastaneye gitmeye gecikmemenizi ve bir an önce erkenden tedaviye başlamanızı sağlayan önemli bir cihaz. Bu günkü fiyatlarla 100 TL civarında kaliteli bir cihaz alabiliyorsunuz.
Hastanede yatarken hemşireler sık sık işaret parmağıma bir oksimetre takıp ölçüm yapıyorlardı. Bu cihaz vücudumuzdaki oksijen miktarını (oksijen satürasyonu) ve ayrıca nabzınızı da ölçüyor. Parmağınıza takar takmaz ölçüm sonuçları ekranda belirmeye başlıyor. Ancak en doğru sonuç için biraz bekleyin ve 30 sn sonrasındakini esas alın. Çıkan değer 100 ile 95 arasındaysa oksijen seviyeniz normal. 94 ile 91 arasında ise çok dikkatli olmanız ve sık sık ölçüm yapıp takip etmeniz gerekiyor. 90 ve altına inerse acilen hastaneye gitmeniz gerekiyor.

Oğlumun ölçümünde değer 99. Benimse hastaneden çıkalı 20 gün olmama rağmen halen 94-95 seviyelerinde.
Oldukça ağır geçen Covid 19 hastalığım hakkında nasıl yakalandığım, hastaneye neden geciktiğim, hastaneye yatış ve sonrası sürecimi bir önceki yazımda anlatmıştım. Biraz uzun ancak bilgi verici bir yazı olmuştu. Eğer okumadıysanız bu yazıyı bitirdikten sonra
burayı tıklayarak okuyabilirsiniz. Eğer bu cihaz evde olsaydı hastaneye gitmekte bu kadar gecikmeyecek ve belki de hafif şekilde ayakta geçirecektim. Çünkü ben hastaneye gittiğimde ilk ölçümde satürasyonum 83 idi. Halbuki evde bu cihaz olsaydı ve böyle bir bilgi yazısı okumuş olsaydım 90'ı gördüğümde hemen hastanenin yolunu tutardım.
Bu cihazın önemini Prof. Dr. Derya Uludüz'ün bir gazete röportajında okuyunca benim de aynı fikirde olduğumu görüp bu yazımın en başında belirtmeye karar verdim.
İkinci Cihaz: Alından veya Kulaktan Ateş Ölçer
Sadece Covid 19 salgını döneminde değil daha sonrasında karşılaşacağınız hastalıklarda da ateşinizin biraz yükseldiğini hissettiğiniz anda kaliteli bir ateş ölçer ile takip etmelisiniz. Bizde koltuk altından ölçen minik bir ateş ölçer vardı. Ancak hastanede sürekli kulaktan ölçüyorlardı. Koltuk altından olan minik ateş ölçeri kullanması zor. Özellikle kış aylarındaysanız koltuk altına yerleştirmek bir dert. Üstelik çok geç ölçüyor. Ölçüm yaptığına dair minik bir ses çıkartıyor ama bunu duymayabiliyorsunuz. Çok küçük olduklarından ölçüm sonucunu okumak da ayrı dert. Üstelik bizim koltuk altından ölçtüğümüzle hastanenin ölçtüğü arasında fark var. Bu nedenle iyi bir markadan kaliteli bir cihaz almanızı öneririm. Kulaktan veya alından ölçüm yapan, hızlı bir cihaz olsun. Alın evinizde dursun. Ara ara pilini kontrol edin.
Ateş ölçerle ölçtünüz ve çıkan değer;
37 derece ve üstü ateşiniz olduğunu gösteriyor.
37.5 derece çok hafif ateş
37.6 ile 37.9 arası hafif ateş
38 ile 38.5 arası orta dereceli ateş
38.5 ile 39.5 arası yüksek ateş
40 derece üzeri ise çok yüksek ateştir.
Ben hastaneye gittiğimde ateşim 39.5 dereceydi. Halbuki 37 dereceden itibaren takip etmek ve yükselme eğilimindeyse hastaneye gitmeyi ihmal etmemek gerekiyormuş.
Üçüncü Cihaz: Kaliteli Bir Tansiyon Aleti
Şu ana kadar hiçbir hastanede dijital tansiyon aleti ile hastaların tansiyonuna baktıklarını görmedim. Genellikle hemşire tipi, koldan ölçer, kulaklarına taktıkları steteskopla ölçüm yapan aletleri kullanıyorlar. Hemşireme bunun nedenini sorduğumda, dijital tansiyon aletlerinin bunlar kadar kesin ve güvenilir sonuç vermediğini söyledi. Daha önce de hastanelerde tanık olduğum marka ve model Erka markasının Hemşire Tipi koldan Ölçer Tansiyon aleti idi. İnternetten baktığımda fiyatı olukça yüksek. Bütçeniz varsa alın.
Birçok kişi, ben de dahil steteskoplu tansiyon aletleriyle tansiyon ölçmeyi bilmiyoruz ve karışık geliyor. Aslında bir hemşireden veya eczanemizden rica edip öğrenmek lazım.
Dijital tansiyon aleti alınacaksa koldan ölçer olmasında fayda var. Bilekten ölçenlerde el hareket edip ölçüm sonuçlarının bir miktar yanlış olmasına yol açabiliyor. Özellikle yaşlı insanlar ölçüm süresince ellerini kıpırdatmadan duramıyorlar. Koldan ölçen ve bu konuda kendini kanıtlamış markalardan almakta fayda var. Biz bir dönem medikal bir site de işletmiştik. Müşterilerimizin en çok tercih ettiği Omron markalı koldan ölçer tansiyon aletleri idi. Sonra genelde Alman markaları geliyordu. Bosch Boso veya Visomat gibi. Hafızalı olanlardan almanızda fayda var çünkü eski ölçümleri de hafızasında tutuyor ve takip için faydalı.
Direnç Artırıcı, Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirici Takviyeler
Cihaz önerilerim bitti ancak hazır sırası gelmişken 3 tane de gıda takviyesi önerisinde bulunmak istiyorum. Bunlar bende fayda sağladı. Sonrasında bu konuda da çeşitli makaleler okudum. Hemen hepsinde ortak olarak tavsiye edilen 3 tane takviye var.
C Vitamini
Covid döneminde ve bu pandemi bir gün biterse özellikle kış aylarında yine viral rahatsızlıklardan korunmak için C vitamini alınmasında fayda var. Günde 1000 mg C vitamini.
Ben hastaneye yatarken doktorum eşime bir aktardan veya evde yapan varsa bir kavanoz kuşburnu marmeladı almasını istemişti. Doktora nedenini sorduğumda içinde bol bol C vitamini var da ondan demişti. C Vitamini, böyle doğal yolla alabileceğiniz veya isterseniz tablet şeklinde eczanelerden kolayca bulabileceğiniz bir takviye.
D Vitamini
Günlük 4000 ünite kadar özellikle güneş ışığını yeterince alamadığımız kış aylarında almakta fayda var. Yapılan çalışmalar bağışıklık sistemini güçlendirdiğini göstermiş. Bağışıklık sistemimiz virüsleri yenmede en büyük silahımız.
Çinko
Günde 40 mg kadar. Ayrıca en çok çinko içeren besinler kabak çekirdeği, ay çekirdeği, badem, ceviz, yer fıstığı, beyaz mantar, muz, bezelye, enginar, yoğurt, peynir, hindi eti ve dana ciğeri, istiridye yengeç ıstakoz gibi deniz mahsulleri. Ayrıca gıda takviyesi olarak da satılıyor.
Değerli dostlarım, bu bilgiler inşallah sizin ve sevdiklerinizin sağlığını korumasında faydalı olsun. Hepinize sağlıklı ve mutlu günler dilerim. Umarım bu salgını da en kısa zamanda atlatırız.