El ilanı veya broşür dağıtmak için, dağıtım yapılacak yerin belediyesine dilekçe ile baş vurarak izin alıp harç yatırmanız gerektiğini ve bunun hiç de ucuz olmadığını biliyor muydunuz? İşte el ilanı dağıtmak için gerekenler ve izinsiz el ilanı ve broşür dağıtmanın cezası.
Sitelerimizin spor reyonu oldukça iyi satışlar yapıyordu. Ürünleri hemen kargoya verebilmek için oldukça yüklü stok da tutuyorduk. Zaten elimizde mal var, o halde Bahçelievler'deki yerimizi showroom yapalım buradan mağaza tipi perakende satış da olur dedik. Tabi yakın çevredeki vatandaşlara ve esnafa duyurmak lazım. A5 ebadında el ilanı yaptırıp dağıttırmaya karar verdik. Böylece sporcu gıdası, spor malzemeleri ve sporcu giysisi satılan yakın çevrede böyle bir yerimiz olduğunu duyuracağız.
Dağıtırken polis gelip de "Ne o bildiri mi dağıtıyorsunuz?" diyebilirdi, el ilanları alıcılar tarafından yerlere atıldığında çevre kirlenebilirdi. O zaman bunun prosedürünü araştırayım da usulüne uygun yapalım dedim. Her işimizi düzgün yapmak istiyoruz ya.
Araştırdım, ilan dağıtılacak belediyenin reklam ilan servisine gidip harç yatırmak gerekiyormuş. Belediyeye gittim. Dilekçe, vergi levhası, ilanın faturası gibi evraklar istediler. Belgeleri temin edip verdim. 150-200 lira gibi bir harç bekliyorum. Yatıralım da başımız ağrımasın hesabı. Belediyedeki görevli evrakları aldı ve 1500 lira demez mi? O ne yahu, el ilanını bastırmışım 300 liraya dağıtacağım 1500 liraya.
Bu para çok bunu veremem, o zaman kalsın dedim.
- "Peki bu bastırdığın ilanları ne yapacaksın?" dedi.
- "Mağazada kasanın yanına koyarım gelen müşteriye veririm, sokakta dağıttırmam" dedim.
- "Olmaz, kendi mağazanın içinde dahi dağıtsan belediye sınırları içinde ilan dağıtmış oluyorsun, bu parayı ödemen lazım" dedi.
Hay Allah. Yahu neredeyse her hafta bir lokanta gelir iş yerimize el ilanı bırakır, arabanın sileceğinde oto yıkamacı veya servisinin ilanları bulunur kimse ne izin alır ne harç öder. Biz her şeyi kanununa yönetmeliğine uygun yapalım dedik kendi ayağımızla gittik ve böyle bir para çıktı karşımıza iyi mi.
Bunu bizim biradere anlatınca şöyle dedi: "Ağa sen kendin kaşınmışsın. Bak sana bir şey anlatayım.
Adamın biri sigara içecekmiş, güvenliğe gitmiş sormuş, demiş ki
- "Burada sigara içebilir miyim?"
- "Hayır" demiş güvenlik.
Adam şaşırmış -"Ama şurada en az 10 kişi içiyor."
- "Onlar sormadı ki" demiş güvenlik.
İşte o hesap, biz kendimiz gittik ya ondan başımıza geliyor.
Peki ne yaptık? Belediye görevlisine "bu para çok yüksek, ben bunları bastırırken sembolik bir harç var sanıyordum, bu kadar yüksek bir harç beklemiyordum bu nedenle bunları imha ettiririm dağıtmam" dedim. O zaman bir şey demedi. Hiç beklemediğim bir maliyet ve muamele karşısında şaşırmış ve üzülmüş olarak kös kös çıktım gittim.
Hani şu büyük zincir marketler var ya, kasalarının yanında kampanya ilanları durur. Acaba onlar gidip belediyelere bu harçları ödüyorlar mı çok merak ediyorum. Yoksa olan hep küçük esnafa mı oluyor?
Sevgili okurlarım. El ilanı, broşür, afiş, reklam panosu gibi tanıtım materyalleri için her belediyenin kendi tarifesi var. Örneğin İstanbul'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetki alanındaki yerler için İBB'nin yönetmeliği var. PDF formatında internetten ulaşabilirsiniz. Tam 26 sayfa. Oku oku bitmiyor. Eğer İBB değil de ilçe belediyesi sınırları içinde dağıtım yapacaksanız ilgili ilçe belediyesinin harçlarına bakmalısınız.
Dilekçe, fatura, vergi levhası (veya bazıları ikametgah ve nüfus cüzdanı) gibi belgeler ile başvurunuzu alıyorlar. İlanın faturasındaki adete göre bir harç çıkıyor. Sonra ilanlara mühür vuruyorlar. Bu ilanları kapı altlarından atmak yasak, trafolara, duvarlara yapıştırmak yasak. Dağıtacağınız kişilerden de izin almanız gerekiyor. Örneğin bir esnafın dükkanına girip el ilanını bırakıp gitmek değil de "yeni bir esnaf lokantası açtık size bir el ilanı bırakabilir miyim" diye usulünce izin alıp bırakmak gerekiyor.
Belediyeden izin alıp harcını ödemediğinizde kabahatler kanununa göre cezalandırılıyorsunuz. El ilanlarınıza el konuluyor. Verdiğim bu bilgiler sizin bulunduğunuz belediyeye göre değişebileceği için el ilanı bastırıp dağıtmadan önce bilgi almak istediğinizi belirterek ilgili belediyenin Reklam - İlan veya Halkla İlişkiler bölümüne başvurup "el ilanı dağıtmak istiyorum, prosedürü nedir, yasakları veya yaptırımı nedir" diye sorarak bilgi alabilirsiniz. Bazı belediyelerde bu birimler "strateji müdürlüğü", "zabıta müdürlüğü" gibi birimlerde yetkilendirilmiş.
Cezalara ilişkin kanun ve maddeleri: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 42. maddesi
Madde 42-
(1) Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kâğıt ve benzeri afiş ve ilân asan kişiye, yüz Türk Lirasından üç bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Aynı içerikteki afiş ve ilanlar, tek fiil sayılır.
(2) Birinci fıkra hükmü, yetkili makamlardan alınan açık ve yazılı izne dayalı olarak asılan afiş ve ilânlar açısından uygulanmaz. Bu izinde, afiş ve ilanın asılacağı zaman dilimi açık bir şekilde gösterilir. Bu afiş ve ilanlar izin verilen gerçek veya tüzel kişi tarafından bu sürenin dolmasını müteakip derhal toplatılır. Toplatma yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi halinde birinci fıkra hükmüne göre idari para cezası verilir.
(3) Bu afiş ve ilanların kaldırılmasına ilişkin masraflar da ilgili kişilerden ayrıca tahsil edilir.
(4) Bu kabahatler dolayısıyla idari para cezasına, kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.
(5) Özel kanunlardaki hükümler saklıdır.
Bol kazançlı ve cezasız günler dilerim.
Konu resmi için Erika Giraud'a teşekkür ederim.
Photo by Erika Giraud on Unsplash
Her Telden 23.02.2012 10717
Zebralar neden siyah-beyazdır hiç merak ettiniz mi? Başka işin mi yok dediğinizi duyar gibiyim. Dünyada o kadar açlık ve sefalet varken. Evrimci bilim adamları bunu merak etmiş ve cevabını bulmuş. Ben dinleyince çok güldüm. Siz de gülün diye yazdım.
İş Dünyası 26.03.2012 12293
Küçük teşebbüsler kapanırken, pazarlar büyük işletmelerin eline geçiyor. Vatan Bilgisayar´ın sahibi Hasan Vatan "küçükler kapatsın gelsin bizim yanımızda çalışsınlar." diyordu ve ben bunu eleştirmiştim. Okurlarımdan, ´Buna karşı ne yapabiliriz?´ soruları gelmişti. Ben de, Bilgi Üniversitesi´nden Rekabet Hukukunda uzman olan Doç. Dr. Kerem Cem Sanlı ile bir röportaj gerçekleştirdim.
Her Telden 28.10.2011 6354
Van depreminde yaşananlardan ders alabilir ve sorunların tekrarlanmaması için bu sorunları ve çözümlerini kayıt altına alır ve uygulayabilirsek sonraki felaketleri daha acısız atlatabiliriz